-Haftanın en sevmediğim gününü yarıladık neyse ki. Sabah gökyüzünde gülümseyen güneş ara ara bulutların arkasına saklanıyor. Yağmur? Belki...
-Karşı apartmanın sahibi Almanyalının karısı rutin pazar vazifesini eda edip apartman çevresini ve yılda üç-beş defa binilen ama haftada iki defa paklanıp parlatılan arabalarını yıkayarak sokağı göle çevirmiş.
-15-16 yaşında bir delikanlı elinde kırmızı kağıda sarılmış tek bir kırmızı gülle heyecan içinde geçip gitti. Çiçek kime acep, heyecana bakılırsa sevgiliye :)
-"Muhteşem Gatsby" okundu bitti, üstüne filmini izleyerek cila çektim.
-Dün şahane bir konserdeydik fotoğraflardan anlaşıldığı üzere. Her yıl ölüm yıldönümünde Cem Karaca'yı anmak üzere tekrarlanıyor bu konser. Gözünüzü kapatsanız Cem Karaca'yı dinlediğinizi sanacağınız solist Devrim Altanay sanatçının hemen hemen tüm şarkılarını seslendirdi, biz de coşkuyla eşlik ettik.
-Daha önce "Rüzgarın Gölgesi" isimli romanıyla tanıyıp sevdiğim Carlos Ruiz Zafon'un "Cennet Mahkumu" isimli kitabına başlayacağım bugün.
-Akşama kısır mı yapsam ki?