Quantcast
Channel: LEYLAK DALI
Viewing all articles
Browse latest Browse all 1481

GÜNÜ GÜZELLEŞTİRENLER

$
0
0

Dün karar vermiştim ne zamandır aklımda olan "Yerçekimi" filmini izlemeye, toparlandım ve düştüm yola. Dolmuşa adımımı atar atmaz "Hoşgeldin abla" diyerek karşılandım sürücü tarafından. İlk kez böylesine rastlıyordum, üstelik devamı da varmış. Şirin suratlı, tombik şoförümüz arabaya her bineni "Hoşgeldin"le karşılayıp "İyi günler"le uğurluyor, durduğu duraklarda "şuraya gider mi, buradan geçer mi, falanca yere hangi numara gider?" diye soranlara sabırla cevap veriyor, durak dışı inmek için ricada bulunan yaşlı ve çocuklulara tolerans gösteriyor ve beni şaşırttıkça şaşırtıyordu. Bir okulun önünden cümbür cemaat binen bir grup liseliyi de "Buyrun gençler buyrun" diyerek kabul etti içeriye ve binbir şamatayla paralarını ödeyip yerlerine oturduktan sonra da "Nasılsınız gençler, hayat size güzel, kaptınız yine tatili" diyerek şakalaştı gülerek. Ardından da radyonun düğmesini çevirdi, içeriyi önce gevşek gevşek konuşan kadın spikerin "öyle bir şarkı geliyor ki, aboooov" sunumu, ardından da "Alavere dalavere" nakaratlı oynak bir Angara havası doldurdu. Öyle cümbüşlü bir ortam oluştu ki birdenbire minibüste, neredeyse "çek sağa dostum, iki döktürelim" diyecektim şoföre. Sağa çekmedi ama çöp konteynerinin yanından geçerken otomatik kapıyı açıp elindeki kağıt mendili bidonun içine fırlattı, isabetli bir basketti :) Üniversite hastanesinin önündeki durakta binmek için hamle eden herkese nereye gideceğini sordu ve işe bakın ki binenlerden yarısı yanlış bindiği için geri indi, lakin bunca sabırla bu işleri yapan adam kampüs önündeki durakta "Çallı'ya gider mi?" diye soran genci "tabelayı okumuyor musun, bir de üniversiteli olacaksın" diye fena halde payladı. Adama göre muamele :)

Sinemanın bulunduğu AVM'nin önündeki durakta inerken son yılların en klas sürücüsüne "hayırlı işler" dileyerek veda ettim. Biletimi aldım ve vakit geçirmek için girdiğim D&R'dan  4 kitapla çıktım: Hakan Günday'dan "Daha", Şebnem İşigüzel'den "Venüs", Uygar Şirin'den "Anne, Tut Elimi" ve Esra Türkekul'dan "Kapalıçarşı Cinayeti". Allahtan film başlamak üzereydi de kendimi kaybetmeden çıktım kitapçıdan. Filmi bir salon dolusu yarım gün tatil ergeniyle birlikte izledim ve bir daha böyle günlerde sinemaya gelmeye tövbe ettim. Mısır çıtırtısı, koltuk gıcırtısı, cola fışırtısı, cep telefonu ışıltısı, gülme fıkırtısı ve konuşma zırıltısı arasında uzay yolculuğuna çıktık. Film sona erdiğinde salon görevlileri bir enkaz devralmıştı adeta. Yerler ve koltukların oturma yerleri mısır patlağı, karton ambalaj, teneke kutu ve kağıt mendille kaplanmıştı. Sabır dileyerek çıktım salondan onlara. Filme gelince beklentilerimi karşıladığını söyleyemeyeceğim; uzay görüntüleri fazla karton, konu abartılıydu. Hiç sevmediğim et suratlı George Clooney filmin yarısında uzayın boşluğunda kayboldu Allahtan, çok sevdiğim Sandra Bullock ise yaşlanmış ve pek erkeksi görünümlüydü. Zaten astronot başlığından yüzünü fazla da görmedik. Sonuçta büyüyünce astronot olmamaya karar verdim, zor zenaatmış. 

Bunca şeyin üstüne eve dönerken bir taşıtın arkasında gördüğüm reklam günün son bombası oldu. "Ye.şilçam Kuru.yemiş" adında bir çerez firması kendine yüz olarak Tec.avüzcü Coş.kun'u seçmiş, oncağız da eline aldığı paketten çıkardığı fıstıkları ağzına götürürken "En güzel fıstıkları ben yerim" diyordu koskocaman fotoğrafta. Ah yurdum insanı, hayranım sana :)



Viewing all articles
Browse latest Browse all 1481

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Yildiz yükseltme


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue