Bu sabah bizim eve biri gelse dün akşam düğün var sanırdı. Halılar, koltuklar, tüm zemin gelinlerin başına atılan konfetiler gibi sarımsı beyaz renkteki taç yapraklarıyla örtülüydü. Caddenin iki yanındaki devasa akasyalar çiçek açma ve açtıkları çiçekleri rüzgara savurma mevsimine girdiler çünkü. Savrulan çiçek petalleri de en ufak esintiyle açık duran kapılardan, pencerelerden evin içine dolmaktalar. Kapıyı kapatsan sıcaktan bunalıyorsun, açsan akasya çiçeğinden oluşmuş bir kar doluyor evin içine. Bugün artık pes ettim ve istemeyerek de olsa o güzelim çiçekleri elektrik süpürgesinin tozlu haznesinde müebbet hapse yolladım. Çok sürmez yeni bir dalganın eve dolması, onları da yollarız arkadaşlarının yanına. Yeter ki akasyalar çiçek açmaya devam etsin. Yerlerde o petalleri gördükçe şu şarkıyı söylemeye başlıyorum: "Mahallede Akşamlar"
"Kımıldanır mahallemin daralan ruhu
Basma perdelerimde gün batarken
Alıp saatler süren uykusunu
Odama uzanır akasyam, pencereden"
Şarkının güzelim sözlerini de canım Orhan Veli Kanık yazmış.
Bitmek bilmeyen bayram yapmışlar derken bitirdik şükür. Herkes tatilde, biz evi bekledik, bol bol yemek yapıp bol bol sofra kurduk. Çocuklar ve kız kardeşle ailesi dışında kapı çalmadı. Çok müteessir olduğumu söyleyemeyeceğim bu durumdan. Eski bayramları falan da özlemedim. Seyahat dışında rutinimi bozan hiçbir şeyden hoşlanmıyorum ben. Bizim vızırdak cadde bile gayet sessizdi, kafamızı dinledik. Ortalıkta ne bir koyun, ne de benzeri kurbanlık bir hayvan gördüm. Mahalle nüfus sayım gününde gibiydi, bomboş. Atkestaneleri meyvelenmiş onu farkettim, yakında yolda yürürken kafamıza düşmeye başlarlar. Ankara iki gündür sonbaharı yaşıyor, zaten kuru yapraklar düşüp duruyor, canım sıkılıyor. Ne kadar sıcak olursa olsun yazcıyım ben, Antalya'dan kaçma olayım bile bu gerçeği değiştiremiyor. Elimde mendil ter silerek öf, pöf etsem de yaz bitecek diye ödüm kopuyor. Neyse ki Ankara dönüşü Antalya bize iki ay daha yaz sunuyor sağolsun.
Bugünlük bu kadar olsun, bir "Merhaba" demek istedim esasen. İlerleyen günlerde görüşmek dileğiyle hoşçakalın...