Otelde olsaydık bu numarayı atlardık, Hele de o oda Bülenit Ersooy'a verilecekse kıyamet kopardı herhalde :)
Haftaya güneşli başladık, yağmur toparlanıp gitmiş, geride hafif bir serinlik bırakmıştı. Sabaha kadar uyumayıp sabaha karşı daldığım için saat 9.00'da kendimi kazıyarak kaldırdım yataktan. Kendime gelmem epey zaman aldı, öyle ki kahvaltıya oturduğumda saat 11.00'e ulaşmıştı neredeyse. Kahvaltı sonrası birden hamaratlığım tuttu. Çarşafları değiştirip makineye attım, yeni çarşaflar yaydım, iki parti çamaşır yıkayıp astım, yemek yaptım. Sonra da iki bölüm "Anne With an E" izledim. O sırada PTT'den sipariş ettiğim ürünün şubeye ulaştığına dair mesaj geldi. Giyindim, tam çıkıyordum ki mailim ıslık çaldı. Gidip baktığımda güzel bir haber vardı, sürprizli. Şimdilik ne olduğunu söylemeyeyim, adı üstünde sürpriz, bazılarımız öğrendi bile ama yine de vakti gelince yazarım.
PTT şubesi eve yakındı, gidip kargomu aldım. Şubede iğne atsan yere düşmüyordu. Allahtan Qmatik koymuşlar, kargo-mektup gişesine yanaşınca fatura yatıranlar kötü kötü bakıyorlardı, sıramızı çaldın dercesine. Şimdi numarayı alıp çekiliyorum kenara sıra gelene kadar. Yine internet kopmuş, ekran donmuş, insanlar söylenip durmaktaydılar. Bir kere olsun internetin düzgün çalıştığını görmedim zaten, telekomünikasyon şirketinde bu olay da komik doğrusu. Eve dönünce önce buzdolabının genel merkezinden, sonra Turkcell Superonline'dan aradılar. Genel merkez vicdan yapmış galiba, dolabın bir kere daha incelenmesi için fabrikadan eleman yollayacaklarmış. "Buyursun" dedik, ne zaman buyurursa artık. Bu işten çok sıkıldım, buzdolabım halka açık şirkete döndü yav. Mesela ben eleman zengin görsün diye dolaba çeşit çeşit yemekler, tatlılar, meyve-sebze doldururmuşum, hahaha :) Ne de olsa eve temizlikçi çağırıp temiz görsün diye temizlik yapan kadının kızıyım. Ayrıca geçen defa gelenlerden biri dipfrizin rafını çekip bir küçük paket tereyağla iki adet buzluk bulunan zavallı mekana bakıp "Burayı doldurursanız daha iyi soğutur" demişti. Yahu yeni geldik şehir dışından, ne ara dipfrize stok yapalım. Superonlinecıların derdi ise durmadan kopan internetimle ilgili şikayetimi sorgulamakmış. Mail yazdıktan sonra telefonla da arıza bildirimi yapmıştım ve 2 gün önce hallolmuştu zaten, bu da ekstrası oldu. Allah verdikçe veriyor bu ara, arayan arayana :)
Derken akşam oldu, ışıklar yandı :) Oğlum ilkokul birinci sınıftayken böyle bir fiş yazarlardı. Şimdi sabah olunca da ışıklar yanıyor yaz saati nedeniyle. Biz "Türkân, Müjgân, Agâh" yazardık, inceltme işaretini öğrenelim diye. Bu vesileyle Firdevs öğretmenimi de yadetmiş olayım, adını sevdiğim.
Kısacası yine günü bitirdik, yemek ye, makinayı çalıştır, mutfağı toparla derken neredeyse yatma vakti geldi. En iyisi Kazuo biraderin kitabıyla biraz daha haşır neşir olmak. 14'de görüşmek üzere...
Efendim 10-15 Ekim arasındaki "Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu" Alanya-Kemer etabıyla başlıyor. Yukarıdaki illustrasyon, tur kitapçıkları ve haritalar oğlumun elinden çıkma. Ailecek bisiklet turlarını pek severiz. Rota üzerindeyseniz kaçırmayın derim, çok renkli görüntüler oluyor...