Quantcast
Channel: LEYLAK DALI
Viewing all articles
Browse latest Browse all 1481

YAZLIK SEZONU AÇARKEN ANIMSAMALAR

$
0
0
Üç gündür Ankara’da, 17 yaşımdan itibaren yaşamaya başladığım, evlenip başka bir şehre yerleştikten sonra sık sık gelip belirli süreler kaldığım, son birkaç yıldır da yazlarımı geçirdiğim evdeyim. Ev aynı, eşyalar aynı, komşuların çoğu aynı ama evin havası farklı; artık annem ve babam yok bu evde. O yüzden ilk günler hep biraz buruk geçiyor, ortama alışıncaya kadar anılar resmigeçit yapıyor gözlerimin önünde. Az önce de zaman tünelinde anılar arasında bir yolculuk yapıp geldim. Keşke dedim annem balkonda yeni açan ful çiçeğini gözleriyle severek dantelini örse, 4 yaşındaki kardeşim giriş katındaki bakkalın yan apartmandaki evine, 40 yaşındaki karısıyla evcilik oynamaya gitse, babam ceket cebine katlayıp koyduğu Cumhuriyet gazetesiyle mesai bitişinde eve gelse. Balkondan sepeti sallandırsak, Ahmet bakkal içindeki parayı alıp ekmek koysa, kimi zaman dükkâna insek, tadına baktığımız peyniri beğenmeyip kızdırsak, kıpkırmızı olsa suratı, ela gözlerini belertse, “git başka yerden al, gâvurun bebesi” dese. Bakkalın bitişiğindeki matbaanın giyotininin “güm güm” sesleri sakin saatlerde evi sarssa, arka bahçedeki cılız dutun verdiği üç-beş meyve yerlere dökülse, kömürlüğün nemli loşluğundan 3. kattaki dairemize teneke teneke kömür taşısak. Bitişik komşu Kifo kapı aralığından bir tabak baklava uzatsa, meraklı Hafizanım ayak sesimizi duyar duymaz göz deliğinden erketeye yatsa, yaşlı Eminanım dar akşamdan misafirliğe gelip sık sık saati sorsa, uyku vakti gelince “Saat on, yatağakon” diyerek gitse.   Telefon etmeye yan apartmanın altındaki kebapçıya gitsem, sahibi Mehemmed emmi ben konuşurken çaktırmadan kulak kabartsa, üçüncü katta oturan ve tüm dairelerin sahibi olan varyemez ve pasaklı amcanın kırmızı saçlı, çilli ve pasaklı karbon kopya üç çocuğundan erkek ve en şapşal olanı pencerenin pervazına oturup çitlediği çekirdekleri yoldan geçenlerin kafasına atsa. Tek kanallı siyah beyaz TV’de “Uzay 1999”u, “Tatlı Cadı”yı, “Kaçak”ı izlesek. Bahar gelince şimdi otoparka dönüşmüş apartman bahçelerindeki leylaklar açsa, havayı koklayarak okul yoluna düşsem. Eski mahallede kalan arkadaşlarımın özlemine üniversiteli olmanın heyecanı karışsa. Her şey daha zor, daha ilkel ama daha güzel olsa, gelgelelim olmuyor işte, bir "Yeni Türkü" şarkısı söylemenin zamanıdır öyleyse: “Biz büyüdük ve kirlendi dünya…”

4 gündür internetsizdim, bu sabah yeni bağlantım sağlandı, "oh" dedim. Görüyorsunuz internet kafa dağıtan birşey, o olmayınca anılara fena dalıyor insan. Artık yaz sonuna kadar bloggeriniz sizlere Ankara'dan seslenecek ama Ankara yazılarına başlamadan önce okul çağında çocuğu olanlar için bir okul tanıtımı yapalım, gündelik hayata sonra geçeriz. Kitapsız, kahvesiz, okulsuz ve internetsiz kalmamanız dileğiyle...

 

Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği tarafından kurulan BÜMED Merak Eden Çocuk Anaokulu ve İlkokulu, Arnavutköy'den sonra şimdi de Çekmeköy'de ikinci şubesini açıyor. Eğitim dünyasına farklı bir bakış açısı getirmek üzere yola çıkan Merak Eden Çocuk Okulu, 150 yıllık geçmişi olan Boğaziçi Üniversitesi'nden aldığı kültürel ve bilimsel mirası, uzman eğitimcilerinin dinamizmiyle birleştiriyor. Okul merak eden, hayata olumlu bakan, öğrenme sürecinden keyif alan, kendine güvenen, mutlu bireyler yetiştirmeyi hedefliyor. Çekmeköy'deki ilkokulun anasınıfları ve 1. sınıfları için kayıtlar halen devam ediyor.

Viewing all articles
Browse latest Browse all 1481

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Yildiz yükseltme


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue